Bir serüven aslında mimarlık. Kişinin benliğinden bir parça bıraktığı, düşünüp sorguladığı ve anlamsız sorularına anlamlı cevaplar aradığı. Mekan ne ister? Ben ne katabilirim? Önce bir fikir sonra kağıda aktarılmış bir çizim… Kalemle çizilmiş, üstünden geçilmiş ve yeri belirlenmiş mekanın.
Bir serüven aslında mimarlık. Boşluktaki belirsiz bir biçimden gözle görülür bir varlığa… Önce tuğla ve beton; sonra duvar ve tavan… Sınırı belirlenmiş, kimliği seçilmiş ve ismi fısıldanmış kulağına.
Dağıldı Boşlukta
Önce gözüm açıldı,
Sonra elim.
Titredi ses telim.
Fakat çıkmadı ses,
Dağıldı boşlukta.
Dokundum sonra
Olmayan bir varlığa.
Kıpırdadı içim,
Şekilsizdi biçim.
Dağıldı boşlukta.
Kapadı beni içine,
İtti en derine.
Attım bir adım,
Basamadım.
Dağıldı boşlukta.
Zemin kayboldu,
Açıldı tavan.
Yetmedi dört tarafı kapalı alan,
Dayanamadı.
Dağıldı boşlukta.
Boşluk muydu dağılan?
Yoksa boş muydu zaten alan?
Cevap bulamadım,
Sordum.
Dağıldı boşlukta.
Grafiker/ Graphic Designer: Görkay Düzgün